Alismak, sevmek, tanimak, dokunmak hep ayni “tat”ta saplanip kalmak.
Sonunda kurtuluyosun goz korkutmacalarinin gercek olmasi ve bu sefer korktugun anlarda yaninda kimse olmamasi belkide en istenilen hayallerin, gerceklesen golgesinin, karsinda bu kadar kocaman durmasi.
Sogukta usumeyen. Kalabalikta arkasini donen, kirmizi japon baligimi mavi zanneden, tek basina bir dikiste onyuzbinmilyon sise devirebilen birinden bahsediyorum, epeyce uzun bir suredir.

No comments:
Post a Comment